Nöbetçi Eczaneler
Temel tüketim ürünlerinden ulaşıma, faturalardan kiralara kadar hemen her kaleme zam gelirken, asgari ücretin sabit kalması toplumun geniş kesimlerinde ciddi bir geçim sıkıntısına neden oluyor. 2025 yılı başında belirlenen net 22.104 TL’lik asgari ücret, aradan geçen aylara ve artan hayat pahalılığına rağmen halen güncellenmedi.
Enflasyon Artıyor, Alım Gücü Düşüyor
Gıda, kira, ulaşım ve enerji gibi zorunlu harcamalara gelen zamlar nedeniyle vatandaşların alım gücü her geçen gün azalıyor. TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyon oranları dahi yüzde 70’lere yaklaşırken, gerçek enflasyonun daha yüksek olduğu yönünde kamuoyunda yaygın bir kanaat var. Buna rağmen asgari ücrete ara zam yapılmaması, geçim sıkıntısı yaşayan milyonlarca çalışanı doğrudan etkiliyor.
Ara Zam Beklentisi Karşılık Bulmadı
Temmuz ayında memur ve emekli maaşlarına yapılan zamlar sonrası, asgari ücret için de benzer bir artış beklentisi oluşmuştu. Ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, yaptığı açıklamada asgari ücrete yıl içinde ikinci bir zam yapılmasının gündemde olmadığını belirtti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de bütçe disiplinine vurgu yaparak, ücret artışlarında temkinli olunması gerektiğini ifade etti.
Tepkiler Artıyor
Asgari ücrette artış yapılmaması, özellikle düşük gelirli çalışanlar ve sendikalar tarafından eleştiriliyor. Muhalefet partileri ise asgari ücretin 30 bin TL’ye çıkarılması yönünde çağrılarda bulunuyor. Ekonomistler, yüksek enflasyon dönemlerinde sabit kalan ücretlerin toplumda gelir adaletsizliğini derinleştirdiğine dikkat çekiyor.
Siyasi ve Sosyal Etkiler
Asgari ücrete ara zam yapılmaması, yalnızca ekonomik değil, siyasi sonuçları da beraberinde getirebilir. Vatandaşın gündelik yaşamını doğrudan etkileyen bu kararlar, kamuoyunda hükümete yönelik eleştirilerin artmasına neden oluyor. Geçim mücadelesi her geçen gün daha da ağırlaşırken, iktidarın önümüzdeki dönemde nasıl bir yol haritası çizeceği merak konusu.